İyot Nedir?
İyot; günümüzde mucizevi mineral olarak tanımlanma...
Migren, beyin damarlarında meydana gelen geçici genişlemeye bağlı olarak ortaya çıkan uzun süreli ve periyodik, zonklayıcı nitelikte baş ağrılarıdır. Periyodik ataklar halinde gerçekleşen migren ağrılarına, genellikle kusma, bulantı, ışık ve ses hassasiyeti eşlik etmektedir.
Migren, her yaş grubundaki insanda, daha önce baş ağrısı görülmemiş olsa bile aniden ortaya çıkabilmektedir. Migren, ortaya çıktığı andan itibaren uzun yıllar periyodik şekilde meydana gelebilmektedir. Migren ağrı atakları, birkaç saatten birkaç haftaya kadar sürebilmekte ve kişinin yaşam kalitesine sürekli olumsuz etkiler oluşturabilmektedir.
Migren, sadece genetik faktörler sebebiyle ortaya çıkmamakta, genetik ve çevresel faktörler migren hastalıklarında birlikte etkiler oluşturmaktadır.
Migren, auralı ve aurasız migren olmak üzere iki ana alt tipte meydana gelmektedir.
Auralı migren; migren ataklarının %10’unu meydana getirmektedir. Auralı migren tipinde, baş ağrısı atakları ortaya çıkmadan ortalama bir saat önce kişide; zig zag çizgiler halinde görülen halüsinasyonlar, görüş alanında boşluklar oluşması, bulanık görme, ışık çakmaları gözlemlenebilmektedir. Ayrıca kişide, karıncalanma, baş dönmesi, kol ve bacaklarda güçsüzlük, duyu kaybı, hissizlik, kelimelerin birbirine girmesi gibi etkiler ortaya çıkabilmektedir.
Aurasız migren; auralı migren ataklarına benzer ataklarla kendini göstermektedir. Ancak aurasız migren atakları, auralı migren atakları kadar şiddetli olabildiği gibi daha şiddetli şekilde de gerçekleşebilmektedir. Migrenin genetik, santral, nöronal ve vasküler sebepleri bulunmaktadır. Bütün bu sebeplerin toplam etkileriyle ortaya çıkan migren, biyokimyasal ve fizyolojik risk faktörleri sebebiyle de meydana gelebilmektedir.
Migren, genellikle ataklar halinde ortaya çıkmakta ve bu ataklar 4 saatten 72 saate kadar süreklilik gösterebilmektedir. Migren ağrısı genellikle orta şiddette ya da şiddetli şekilde meydana gelebilmekte, kişinin günlük aktivitelerine olumsuz etkiler oluşturabilmektedir.
Migren baş ağrısı atağı, zonklayıcı ya da nabızla birlikte atan şekilde kişi tarafından hissedilebilmekte, başın tek bir yanında yerleşik seyir gösterebilmektedir.
Migren vakalarının görülmesinde meydana gelen artış, migreni tetikleyici faktörlerin rolü üzerinde yapılan araştırmaların arttırılmasını beraberinde getirmiştir. Bu doğrultuda, özellikle migreni tetikleyici etkilere sahip olan besinler, önemli bir tartışma ve araştırma konusu haline gelmiştir.
Migren ataklarını tetikleye faktörler kişiden kişiye farklılık gösterse de genel olarak şu şekilde sıralanabilmektedir;
Migren vakalarında, beslenmeye dikkat edilmesiyle baş ağrısı ataklarında %30’luk bir azalma sağlanabilmektedir. Bu bakımdan migren ataklarını tetikleyen veya arttıran besinlerden uzak durulması, hastanın yaşam kalitesine olumlu etkiler oluşturmaktadır.
Migren ataklarını tetikleyen besinler, kişiden kişiye değişiklik göstermektedir. Genel olarak migren ataklarını tetikleyen unsurları şu şekilde sıralayabilmekteyiz;
Migren ataklarının etkileri ve şiddeti, sağlıklı ve dengeli beslenme ile önemli oranda azaltılabilmektedir. Bu bakımdan daha sağlıklı beslenme ve migren ataklarını azaltma etkisine sahip besin unsurlarını şu şekilde sıralayabilmekteyiz;